Türkiye ile Ermenistan arasında son günlerde yaşanan gerilim, ABD’nin de gündemine geldi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Vedant Patel, Türkiye’nin Ermeni havayolu şirketlerine hava sahasını kapatmasını üzüntüyle karşıladıklarını açıkladı.
Patel, günlük basın brifinginde yaptığı açıklamada, Türkiye ile Ermenistan arasındaki normalleşme sürecini güçlü bir şekilde desteklediklerini ve bu sürecin sadece iki ülke için değil, bölgenin istikrarı için de önemli olduğunu vurguladı.
Patel, “Türkiye’nin Ermeni havayolu şirketlerinin uçuş izinlerini askıya almasını üzüntü ile karşılıyoruz. Türkiye ve Ermenistan arasında daha önce varılan hava bağlantılarının yeniden başlatılması anlaşması, sadece bu iki ülke arasında değil, genel olarak bölgesel istikrar için de çok önemli bir güven arttırıcı adımdı. Türkiye ve Ermenistan’ın ekonomik bağları yeniden inşa etmeye ve ulaşım bağlantılarını açmaya devam edebileceklerini umuyoruz” dedi.
Türkiye’nin hava sahasını kapatma kararının gerekçesi olarak Ermenistan’ın başkenti Erivan’da 25 Nisan’da açılan “Nemesis Anıtı“nı gösterdiği belirtildi. Anıtta, Osmanlı siyasi ve askeri liderleri ile Azerbaycanlı yetkililere düzenlenen suikastların faillerinin isimleri yer alıyor.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, anıtın açılışını kınayarak, “Diktikleri anıt bizim diplomatlarımızı şehit eden terör örgütlerini, teröristleri, 1920’lerde Azerbaycanlı kardeşlerimizi ve bizim vatandaşlarımızı şehit eden terör örgütlerini yüceltmek için yaptılar. Dolayısıyla güvenlik kurumlarından sonra en çok şehit vermiş bir kurumun, Dışişleri Bakanlığı’nın başında bakan olarak benim bunu kabul etmem mümkün değil” demişti.
Çavuşoğlu ayrıca, “Eğer bunu devam ettirirlerse de başka tedbirler de alırız” uyarısında bulunmuştu.
Türkiye ile Ermenistan arasında 2009 yılında imzalanan ancak hiçbir zaman yürürlüğe girmeyen Zürih Protokolleri çerçevesinde iki ülke arasında diplomatik ilişkiler kurulması ve sınır kapısının açılması öngörülüyordu. Ancak protokollerin onaylanması için Ermenistan’ın Azerbaycan ile Dağlık Karabağ sorununu çözmesi gerektiği belirtiliyordu.
