Enflasyon nedeniyle tüketiciler ‘yenilenmiş ürün’ pazarına yöneliyor

Enflasyon nedeniyle tüketiciler ‘yenilenmiş ürün’ pazarına yöneliyor
Yayınlama: 27.04.2023
Düzenleme: 08.05.2023 22:36
23
A+
A-

Yüksek enflasyon ve gelir kaybı nedeniyle sıfır ürünlere ulaşmak zorlaşan tüketiciler, alternatif bir seçenek olarak yenilenmiş ürünlere ilgi göstermeye başladılar. Yenilenmiş ürünler, kullanılmış veya hasarlı olan ancak tamir edilerek veya parçaları değiştirilerek tekrar satışa sunulan ürünlerdir.

Yenilenmiş ürün nedir?

Yenilenmiş ürünler, kullanılmış veya hasarlı olan ancak tamir edilerek veya parçaları değiştirilerek tekrar satışa sunulan ürünlerdir. Bu ürünler, sıfır ürünlere göre daha uygun fiyatlı, daha kaliteli ve daha çevreci olabilirler. Yenilenmiş ürünlerin avantajları ve dezavantajları şöyle sıralanabilir:

Avantajları:

  • Yenilenmiş ürünler, sıfır ürünlere göre daha ekonomiktir. Tüketiciler, aynı özelliklere sahip bir ürünü yenilenmiş olarak satın alarak yüzde 30 ila 70 arasında tasarruf edebilirler.
  • Yenilenmiş ürünler, sıfır ürünlere göre daha kalitelidir. Yenilenmiş ürünler, satışa sunulmadan önce detaylı bir test ve kontrol sürecinden geçerler. Bu sayede, arızalı veya eksik parçalar tespit edilir ve gerekli onarımlar yapılır. Böylece, yenilenmiş ürünler sıfır ürünlere göre daha uzun ömürlü ve performanslı olabilirler.
  • Yenilenmiş ürünler, sıfır ürünlere göre daha çevrecidir. Yenilenmiş ürünler, kullanılmış veya hasarlı ürünlerin atık haline gelmesini önleyerek doğal kaynakların ve enerjinin korunmasına katkı sağlarlar. Ayrıca, yenilenmiş ürünlerin üretimi sırasında daha az karbon salınımı ve çevre kirliliği oluşur.

Dezavantajları:

  • Yenilenmiş ürünler, sıfır ürünlere göre daha az seçenek sunar. Tüketiciler, yenilenmiş ürün pazarında istedikleri modeli, rengi veya özelliği bulamayabilirler. Bu durumda, tüketiciler ya sıfır bir ürüne yönelmek ya da beklemek zorunda kalabilirler.
  • Yenilenmiş ürünler, sıfır ürünlere göre daha kısa garantili olabilir. Yenilenmiş ürünlerin garantisi genellikle 6 ay ila 1 yıl arasında değişirken, sıfır ürünlerin garantisi 2 yıl veya daha fazla olabilir. Bu durumda, tüketiciler yenilenmiş bir üründe sorun yaşadıklarında daha fazla masraf yapmak zorunda kalabilirler.
  • Yenilenmiş ürünler, sıfır ürünlere göre daha az güvenilir olabilir. Yenilenmiş ürünlerin kalitesi ve orijinalliği satıcıya göre değişebilir. Bazı satıcılar yenilenmiş ürünleri yeterli şekilde test etmeden veya onarmadan piyasaya sürebilir. Bu durumda, tüketiciler aldatılma veya hayal kırıklığı yaşayabilirler.

Yenilenmiş ürün pazarının çevresel ve ekonomik faydaları

Yenilenmiş ürün pazarı hem çevresel hem de ekonomik açıdan önemli faydalar sağlar. Çevresel açıdan bakıldığında, yenilenmiş ürün pazarı şu şekilde katkıda bulunur:

  • Atık miktarını azaltır: Yenilenmiş ürün pazarı, kullanılmış veya hasarlı ürünlerin atık haline gelmesini önleyerek çöp yığınlarının ve çevre kirliliğinin azalmasına yardımcı olur. Örneğin, bir cep telefonunun yenilenmesi 35 kilogram atığın önlenmesine eşdeğerdir.
  • Kaynak kullanımını optimize eder: Yenilenmiş ürün pazarı, kullanılmış veya hasarlı ürünlerin yeniden değerlendirilmesiyle doğal kaynakların ve enerjinin daha verimli kullanılmasını sağlar. Örneğin, bir bilgisayarın yenilenmesi 190 kilogram hammadde tasarrufu ve 1200 kilowatt saat enerji tasarrufu anlamına gelir.
  • Karbon salınımını azaltır: Yenilenmiş ürün pazarı, yeni ürün üretimine göre daha az karbon salınımı ve sera gazı etkisi yaratır. Örneğin, bir televizyonun yenilenmesi 77 kilogram karbondioksit salınımının engellenmesine denk gelir.

Ekonomik açıdan bakıldığında ise, yenilenmiş ürün pazarı şu şekilde katkıda bulunur:

  • Maliyetleri düşürür: Yenilenmiş ürün pazarı, tüketicilere ve işletmelere sıfır ürünlere göre daha uygun fiyatlı seçenekler sunarak maliyetlerini düşürür. Örneğin, bir tüketici yenilenmiş bir akıllı telefon satın alarak ortalama yüzde 50 tasarruf edebilir.
  • Gelirleri artırır: Yenilenmiş ürün pazarı, kullanılmış veya hasarlı ürünlerin satılması veya takas edilmesiyle tüketicilerin ve işletmelerin gelirlerini artırır. Örneğin, bir tüketici eski bir bilgisayarını yenilenmiş bir bilgisayarla değiştirerek ortalama 500 lira kazanabilir.
  • İstihdam yaratır: Yenilenmiş ürün pazarı, yenileme sürecinde çalışan sayısının artmasıyla istihdam yaratır. Örneğin, Türkiye’de yenileme sektöründe çalışan yaklaşık 20 bin kişi olduğu tahmin ediliyor.

Türkiye’de yenilenmiş ürün pazarının durumu

Türkiye’de yenilenmiş ürün pazarı son yıllarda hızlı bir büyüme gösteriyor. Bu büyümenin arkasında hem tüketicilerin hem de sektörlerin yenileme sektörüne olan ilgisi yatıyor. Türkiye’de yenilenmiş ürün pazarının durumu şöyle özetlenebilir:

  • Pazar büyüklüğü ve gelişimi: Türkiye’de yenilenmiş ürün pazarının büyüklüğü kesin olarak bilinmese de bazı tahminlere göre 10 milyar lira civarında olduğu söyleniyor. Bu rakamın her yıl yüzde 20 ila 30 arasında arttığı belirtiliyor. Türkiye’nin küresel yenileme pazarındaki payının ise yüzde 2 ila 3 arasında olduğu ifade ediliyor.
  • Faaliyet gösteren sektörler ve markalar: Türkiye’de yenileme sektöründe faaliyet gösteren sektörler arasında en büyük paya sahip olan tüketici elektroniği sektörüdür. Bu sektörde cep telefonu, tablet, bilgisayar, televizyon, kamera gibi ürünler yenilenerek satışa sunuluyor. Bu alanda faaliyet gösteren markalar arasında Samsung, Apple, Huawei, LG, Lenovo, Dell gibi uluslararası markaların yanı sıra Turkcell, Vodafone, Hepsiburada, Teknosa gibi yerli markalar da bulunuyor. Tüketici elektroniği sektörünü takip eden diğer sektörler ise otomotiv, giyim, ayakkabı, mobilya, beyaz eşya gibi sektörlerdir. Bu sektörlerde de yenilenmiş ürün pazarı hızla gelişiyor ve yeni markalar ortaya çıkıyor.
  • Sıfır ürün pazarına etkisi: Türkiye’de yenilenmiş ürün pazarının sıfır ürün pazarına olan etkisi hem olumlu hem de olumsuz olarak değerlendirilebilir. Olumlu olarak bakıldığında, yenilenmiş ürün pazarı sıfır ürün pazarına rekabet getirerek fiyatları düşürmeye ve kaliteyi artırmaya katkı sağlıyor. Ayrıca, yenilenmiş ürün pazarı sıfır ürün pazarına yeni müşteriler kazandırarak pazarın genişlemesine yardımcı oluyor. Olumsuz olarak bakıldığında ise, yenilenmiş ürün pazarı sıfır ürün pazarının satışlarını ve kar marjlarını azaltarak pazarın daralmasına neden olabiliyor. Bu durumda, sıfır ürün satıcıları yenilenmiş ürün satıcıları ile işbirliği yapmak veya kendileri de yenilenmiş ürün satmak zorunda kalabiliyor.

Enflasyon ve deprem yenilenmiş ürün talebini artırdı

Türkiye’de yenilenmiş ürün talebindeki artışın en önemli nedenleri arasında enflasyon ve deprem gibi iki büyük faktör yer alıyor. Bu iki faktör hem tüketicilerin hem de sektörlerin yenileme sektörüne yönelmesine neden oldu. Enflasyon ve depremin yenilenmiş ürün talebini nasıl artırdığı şöyle açıklanabilir:

  • Enflasyonun tüketici davranışlarını nasıl değiştirdiği: Türkiye’de son yıllarda yaşanan yüksek enflasyon ve gelir kaybı nedeniyle tüketicilerin alım gücü azaldı. Bu durumda tüketiciler sıfır ürünlere ulaşmakta zorlandılar veya ulaştıklarında da yüksek fiyatlar ödemek zorunda kaldılar. Bu nedenle tüketiciler daha uygun fiyatlı olan yenilenmiş ürünlere yönelmeye başladılar. Örneğin, bir tüketici 5000 lira olan bir cep telefonunu 2500 liraya yenilenmiş olarak alarak yüzde 50 tasarruf edebiliyor.
  • Depremin yenilenmiş ürün pazarını nasıl etkilediği: Türkiye’de 6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan büyük deprem hem tüketicileri hem de sektörleri etkiledi. Deprem sonrasında birçok insan evini veya iş yerini kaybetti veya hasar gördü. Bu durumda insanlar ihtiyaç duydukları ürünleri yeniden almak zorunda kaldılar. Ancak deprem sonrasında da enflasyonun devam etmesi nedeniyle sıfır ürünlere ulaşmak kolay olmadı. Bu nedenle insanlar daha uygun fiyatlı olan yenilenmiş ürünlere yöneldiler. Örneğin, bir insan depremde zarar gören televizyonunu 3000 lira yerine 1500 liraya yenilenmiş olarak alarak yüzde 50 tasarruf edebiliyor.
  • Yenilenmiş ürün talebindeki artışın nedenleri ve sonuçları: Yenilenmiş ürün talebindeki artışın nedenleri arasında enflasyon ve depremin yanı sıra salgınla birlikte artan sürdürülebilirlik bilinci, teknolojik gelişmeler, tüketici beklentileri ve yasal düzenlemeler de sayılabilir. Bu nedenler şöyle açıklanabilir:
    • Sürdürülebilirlik bilinci: Salgınla birlikte insanlar çevreye daha duyarlı olmaya başladılar. Bu durumda insanlar al-kullan-at mantığından uzaklaşıp döngüsel ekonomiye yönelmeye başladılar. Bu nedenle insanlar yenilenmiş ürünleri tercih ederek hem çevreye hem de bütçelerine katkı sağlamaya çalıştılar.
    • Teknolojik gelişmeler: Teknolojinin hızlı gelişmesi nedeniyle ürünlerin ömrü kısaldı. Bu durumda insanlar yeni teknolojilere uyum sağlamak için sürekli ürün değiştirmek zorunda kaldılar. Ancak sıfır ürünlerin fiyatları da teknolojiyle birlikte arttı. Bu nedenle insanlar yeni teknolojilere uygun olan yenilenmiş ürünleri satın alarak hem güncel kalmaya hem de tasarruf etmeye çalıştılar.
    • Tüketici beklentileri: Tüketicilerin beklentileri de zamanla değişti. Tüketiciler artık sadece fiyat ve kalite değil, aynı zamanda garanti, servis, iade gibi hizmetleri de önemsemeye başladılar. Bu nedenle tüketiciler yenilenmiş ürün satan güvenilir markaları tercih etmeye başladılar. Bu markalar da tüketicilere sıfır ürünlerle eşdeğer hizmetler sunarak memnuniyetlerini artırmaya çalıştılar.
    • Yasal düzenlemeler: Yenilenmiş ürün pazarının gelişmesinde yasal düzenlemelerin de rolü oldu. Türkiye’de 2019 yılında çıkarılan Elektronik Atık Yönetmeliği ile yenileme sektörüne lisans verilmesi ve denetim yapılması zorunlu hale geldi. Bu sayede yenileme sektörü daha şeffaf ve güvenilir bir hale geldi.

Yenilenmiş ürün pazarının geleceği

Yenilenmiş ürün pazarının geleceği hem çevresel hem de ekonomik açıdan oldukça parlak görünüyor. Yenilenmiş ürün pazarının potansiyeli ve beklentileri şöyle özetlenebilir:

  • Pazar potansiyeli: Yenilenmiş ürün pazarının potansiyeli oldukça yüksektir. Çünkü yenilenmiş ürünler hem sıfır ürünlerin yerini alabilir hem de yeni bir pazar yaratabilir. Örneğin, yenilenmiş bir cep telefonu hem yeni bir cep telefonu almak isteyen bir tüketici için hem de eski bir cep telefonunu yenilemek isteyen bir tüketici için bir seçenek olabilir. Bu sayede yenilenmiş ürün pazarı hem mevcut pazarı büyütebilir hem de yeni bir pazar oluşturabilir.
  • Pazar beklentileri: Yenilenmiş ürün pazarının beklentileri de oldukça yüksektir. Çünkü yenilenmiş ürün talebinin artmaya devam edeceği öngörülüyor. Bu talebin artmasında hem enflasyon ve deprem gibi dış faktörlerin hem de sürdürülebilirlik bilinci, teknolojik gelişmeler, tüketici beklentileri ve yasal düzenlemeler gibi iç faktörlerin etkisi olacak. Bu nedenle yenilenmiş ürün pazarının her yıl yüzde 20 ila 30 arasında büyümesi bekleniyor.
  • Yenilenmiş ürün pazarının karşılaştığı zorluklar ve çözüm önerileri: Yenilenmiş ürün pazarının geleceği parlak olsa da bazı zorluklarla da karşı karşıyadır. Yenilenmiş ürün pazarının karşılaştığı zorluklar ve çözüm önerileri şöyle sıralanabilir:
    • Zorluklar: Yenilenmiş ürün pazarının karşılaştığı zorluklar arasında şunlar sayılabilir:
      • Tüketicilerin güven eksikliği: Yenilenmiş ürün pazarının en büyük zorluklarından biri tüketicilerin güven eksikliğidir. Tüketiciler, yenilenmiş ürünlerin kalitesinden, orijinalliğinden, garantiden veya iade hakkından emin olamayabilirler. Bu durumda tüketiciler yenilenmiş ürün satın almaktan çekinebilirler.
      • Sektördeki rekabetin artması: Yenilenmiş ürün pazarının büyümesi sektöre yeni oyuncuların girmesine neden oldu. Bu durumda sektördeki rekabet arttı. Rekabetin artması hem fiyat baskısı hem de kalite düşüklüğü gibi sorunlara yol açabilir.
      • Yasal düzenlemelerin yetersizliği: Yenilenmiş ürün pazarı için yasal düzenlemeler henüz yeterli değildir. Örneğin, yenileme sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin vergilendirilmesi, denetlenmesi, lisanslanması gibi konularda net bir mevzuat bulunmamaktadır. Bu durumda sektörde haksız rekabet, kayıt dışılık, tüketici haklarının ihlali gibi sorunlar yaşanabilir.
    • Çözüm önerileri: Yenilenmiş ürün pazarının karşılaştığı zorlukların çözümü için şunlar yapılabilir:
      • Tüketicilerin bilgilendirilmesi: Yenilenmiş ürün pazarının gelişmesi için tüketicilerin bilgilendirilmesi çok önemlidir. Tüketiciler, yenilenmiş ürünlerin ne olduğu, nasıl üretildiği, hangi avantaj ve dezavantajlara sahip olduğu, hangi markaların güvenilir olduğu gibi konularda yeterli bilgiye sahip olmalıdır. Bu sayede tüketiciler yenilenmiş ürün satın alırken daha bilinçli ve güvenli bir şekilde hareket edebilirler.
      • Sektördeki iş birliğinin artırılması: Yenilenmiş ürün pazarının büyümesi için sektördeki iş birliğinin artırılması da gereklidir. Sektörde faaliyet gösteren şirketler arasında koordinasyon, iletişim, paylaşım gibi unsurların geliştirilmesi hem sektörün kalitesini hem de verimliliğini artıracaktır. Ayrıca sektörde faaliyet gösteren şirketler sıfır ürün satan şirketlerle de iş birliği yaparak sinerji yaratabilirler.
      • Yasal düzenlemelerin güncellenmesi: Yenilenmiş ürün pazarının sağlıklı bir şekilde işlemesi için yasal düzenlemelerin güncellenmesi de şarttır. Yenileme sektörü için net ve adil bir mevzuat oluşturulmalıdır. Bu mevzuat kapsamında yenileme sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin vergilendirilmesi, denetlenmesi, lisanslanması gibi konular düzenlenmelidir. Ayrıca tüketicilerin haklarını koruyacak ve haksız rekabeti önleyecek yaptırımlar da belirlenmelidir. 

Yenilenmiş ürün pazarının döngüsel ekonomiye katkısı

Yenilenmiş ürün pazarı hem çevresel hem de ekonomik açıdan döngüsel ekonomiye önemli bir katkı sağlar. Döngüsel ekonomi, kaynakların verimli kullanılması ve atıkların azaltılması veya değerlendirilmesi üzerine kurulu bir ekonomik modeldir. Bu modelde ürünlerin ömrü uzatılır, yeniden kullanılır veya geri dönüştürülür. Böylece hem çevre korunur hem de ekonomik fayda sağlanır. Yenilenmiş ürün pazarı da döngüsel ekonominin temel unsurlarından biridir. Çünkü yenilenmiş ürün pazarı:

  • Kaynakların verimli kullanılmasını sağlar: Yenilenmiş ürün pazarı, kullanılmış veya hasarlı ürünlerin yeniden değerlendirilmesiyle doğal kaynakların ve enerjinin daha verimli kullanılmasını sağlar. Bu sayede kaynak israfı ve maliyetleri azalır.
  • Atıkların azaltılmasını veya değerlendirilmesini sağlar: Yenilenmiş ürün pazarı, kullanılmış veya hasarlı ürünlerin atık haline gelmesini önleyerek çevre kirliliğinin ve karbon salınımının azalmasını sağlar. Ayrıca bu ürünlerin yeniden satışa sunulmasıyla ekonomik değer kazanmasını sağlar.
  • Ürünlerin ömrünü uzatır, yeniden kullanır veya geri dönüştürür: Yenilenmiş ürün pazarı, kullanılmış veya hasarlı ürünlerin tamir edilerek veya parçaları değiştirilerek tekrar kullanılabilir hale getirilmesiyle ürünlerin ömrünü uzatır. Bu sayede ürünler daha uzun süre kullanılır ve daha az atık oluşur. Ayrıca yenilenmiş ürün pazarı, kullanılmış veya hasarlı ürünlerin başka amaçlar için yeniden kullanılmasını veya geri dönüştürülmesini de sağlar. Bu sayede ürünler yeni değerler yaratır ve kaynakların verimli kullanılmasına katkı sağlar.

Sonuç

Yenilenmiş ürün pazarı, hem çevresel hem de ekonomik açıdan önemli bir sektördür. Bu sektör, sıfır ürünlere göre daha uygun fiyatlı, daha kaliteli ve daha çevreci olan yenilenmiş ürünleri tüketicilere sunar. Bu sayede hem tüketicilerin hem de sektörlerin maliyetlerini düşürür, gelirlerini artırır ve istihdam yaratır. Ayrıca bu sektör, kaynakların verimli kullanılması, atıkların azaltılması veya değerlendirilmesi, ürünlerin ömrünün uzatılması, yeniden kullanılması veya geri dönüştürülmesi gibi yollarla döngüsel ekonomiye önemli bir katkı sağlar.

Türkiye’de yenilenmiş ürün pazarı son yıllarda hızlı bir büyüme gösteriyor. Bu büyümenin arkasında hem tüketicilerin hem de sektörlerin yenileme sektörüne olan ilgisi yatıyor. Tüketiciler, enflasyon ve deprem gibi nedenlerle sıfır ürünlere ulaşmakta zorlanırken yenilenmiş ürünlere yöneliyorlar. Sektörler ise sürdürülebilirlik bilinci, teknolojik gelişmeler, tüketici beklentileri ve yasal düzenlemeler gibi nedenlerle yenileme sektöründe faaliyet gösteriyor veya iş birliği yapıyorlar.

Yenilenmiş ürün pazarının geleceği de parlak görünüyor. Bu pazarın potansiyeli ve beklentileri oldukça yüksek. Ancak bu pazarın sağlıklı bir şekilde işlemesi için bazı zorlukların da aşılması gerekiyor. Bu zorluklar arasında tüketicilerin güven eksikliği, sektördeki rekabetin artması ve yasal düzenlemelerin yetersizliği sayılabilir. Bu zorlukların çözümü için ise tüketicilerin bilgilendirilmesi, sektördeki iş birliğinin artırılması ve yasal düzenlemelerin güncellenmesi gibi adımlar atılabilir.

Yenilenmiş ürün pazarı hem tüketiciler hem de sektörler için önemli fırsatlar sunuyor. Bu fırsatları değerlendirmek için ise bilinçli, güvenilir ve sürdürülebilir bir yaklaşım sergilemek gerekiyor.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

Sayfa İçeriği