2022 yılında hasta sayısı açısından dünyanın bir numaralı sağlık turizmi destinasyonu haline gelen Türkiye, 6 Şubat 2023 tarihinde ülkeyi vuran yıkıcı depremin ardından büyük bir gerileme yaşadı. Türkiye Sağlık Turizmi Geliştirme Konseyi Derneği’ne göre, sağlık turizmi sektörü deprem sonrasında hem hasta hem de gelir sayısı açısından yüzde 40 oranında düşüş gördü.
Sağlık turizmi, estetikten onkolojiye, ortopediden kardiyovasküler cerrahiye, KBB ve beyin cerrahisinden fizik tedavi ve tüp bebeğe kadar pek çok tıp branşında yurt dışından gelen hastalara hizmet veren bir sektördür. Türkiye, pandemi döneminde yaşadığı krizi fırsata çevirerek sağlık turizminde Hindistan, Güney Kore, Meksika, Kosta Rika, Almanya ve Amerika gibi ülkeleri geride bırakmış ve dünyada açık ara birinci olmuştu. Ancak deprem felaketi bu alanda da büyük bir darbe vurdu ve özellikle estetik amaçlı ya da acil olmayan sağlık sorunu yaşayanlar gelişlerini iptal etti.
Türkiye Sağlık Turizmi Geliştirme Konseyi Derneği İcra Kurulu Başkanı Dr. Köksal Holoğlu, sağlık turizminin genel durumu ve deprem sonrası yaşananlarla ilgili şunları söyledi: “Bir turizm ülkesi olarak 2022 yılında genel turizminden 45 milyar dolar, sağlık turizminden ise 6 milyar dolar gelir sağladığımızı tahmin ediyoruz. Pandemiye dek sağlık turizminde hasta sayısı açısından ilk 10 ülke arasındaydık. Pandemiden sonra ise dünyada sağlık turizminde hasta sayısı açısından açık ara birinci olduk. Gelir olarak bakıldığında ise daha farklı bir tabloyla karşı karşıyayız. Vatandaşlarına ideal sağlık hizmeti sunamayan ABD, adı nedeniyle dünyada gelir açısından birinci sırada. Türkiye’de 1000 dolar tutarında bir işlem ABD’de 20 bin dolar civarında. Buna karşın sağlık turisti sayısı açısından ABD ile aramızda büyük bir fark var. 2022 yılında 1 milyon 860 bin civarında insanın sadece hasta olarak (eşlik edenler hariç) Türkiye’ye geldiğini tahmin ediyoruz. Türkiye’ye saç ekimi ve estetik için gelenler üzerinden gittiğimizde karşımıza bir milyon 100 bin civarında kişi çıkıyor.”
Dr. Holoğlu, deprem sonrası kaybedilen liderliği yeniden kazanmak için yapılması gerekenler konusunda ise şu önerilerde bulundu: “Öncelikle devletin bu alana daha fazla destek vermesi gerekiyor. Sağlık turizmi için özel teşvikler, vergi indirimleri, sigorta kolaylıkları gibi uygulamalar hayata geçirilmeli. Ayrıca sektörün tanıtımına daha fazla bütçe ayrılmalı ve uluslararası platformlarda daha etkin rol alınmalı. Sektör temsilcileri arasında koordinasyonu artırmak ve iş birliğini sağlamak için de bir sağlık turizmi bakanlığı kurulmalı. Son olarak da sağlık turizmi hizmeti veren hastane ve kliniklerin kalite standartlarını yükseltmek ve hasta memnuniyetini artırmak için sürekli denetim ve eğitim yapılmalı.”
Sağlık turizmi sektörünün deprem sonrası toparlanması için zaman gerektiğini belirten Dr. Holoğlu, “Depremden sonra gelen hastaların sayısı yüzde 40 oranında azaldı. Bu da yaklaşık 250 milyon dolarlık bir kayıp demek. Depremden etkilenen hastanelerimiz var, bazıları hasar gördü, bazıları da tahliye edildi. Bu durum hem hastaların hem de çalışanların psikolojisini olumsuz etkiledi. Deprem sonrası yaşanan elektrik kesintileri, ulaşım sorunları, iletişim aksaklıkları da sektörü zor durumda bıraktı. Ancak biz bu zorlukların üstesinden geleceğimize inanıyoruz. Türkiye sağlık turizminde hak ettiği yeri yeniden alacaktır” dedi.
